Halimiz ayan Şah-ı Levlake
Muhammed Ali'ye ikrarımız var
Derdimiz sığmaz arzu ahlaka
Ali gibi Şah-ı Merdanımız var
Derdimize deva, hem gazal Şah'a
Şefaatkarımız Muhammed Mustafa
Sakiyi Kevser'dir Aliyyül Mürteza
İçtik dolusundan seyranımız var
"Lânet olsun sana Ey Yezit Pelid
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım
Biz ol aşıklarız ezel gününden
Rafızî mi dersin söyle bakalım.
Ey Yezit, geçersen Şahın eline
Zülfükarın çalar senin beline
Edeple girdik biz kırklar yoluna
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım. "
Ta ezelden bize dersiniz Kızılbaş
Biz ona razıyız etmeyin telaş
Hasan ile nuş ettik zehirli elmas
Dönmeyiz bu yoldan peymanımız var
Ne haber zımni etseniz bizde yeri var
Her cevr-ü cefaye olduk giriftar
Belayı mihnetle yüklenmiş katar
Hüseyn'e ulaşır kervanımız var
Sizin zulmünüzle eyvah viranız
Ayrılık yüzünden ciğer büryanız
Mehdi sahralarda zar-ı güryanız
Zeynel'le soyunduk üryanımız var
Size bab idi kahır sanmayın devran
İnkar Ehl-i Beyt'i ey gamı mervan
Sizi kahredecek Hazret-i Yezdan
Bakır gibi deryayı ummanımız var
Bize rafızi dersiniz görmeyiz kusur
Biz ona razıyız ederiz şükür
Yüz bin yara vursan etmeyiz fütur
Cafer gibi derde dermanımız var
Musayı Kazım'la tutmuşuz hep erk
Rıza kapısından dileriz dilek
Taki Naki asla zayetmez evlek
Hasanül Asker'den fermanımız var
Sizin inkarlarınız fakihin suçu
Evladı zemmetmek işiniz gücü
Boynunuza iner kudret kılıcı
Mehdi Sahibi'nden devranımız var
Cafer'in secdesi bunlara nadan
Sizinki duvardır ey evran
Muaviye bendesi helükü pişan
Size lanet okur lisanımız var
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder