Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk ses anladık
Sürüye saydılar bizi
Sürülüp kasaba gittik
Kanarada mekan tuttuk
Seri Hakk'a teslim ettik
Ölüye saydılar bizi
Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi
Pir divanına dizildik
Aşk defterine yazıldık
Bal olduk şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi
Pir Sultan Abdal'ım şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda bu cihanda
Ali'ye saydılar bizi
Alevi Deyişleri ve Nefesleri
Deyiş, Şiir, Duaz İmam, Semah, Mersiye, Miraçlama
Önemli açıklama : Yayınladığımız beyitlerin orjinallerine ulaşmak çok zor olduğu gibi, günümüz sanatçıları da bu beyitleri ellerinden geldiğince bozmaktadır. Yayınlanan çoğu sözler ile videolar birbirlerini tutmayacaktır.
Gerçeğe Hü!
6 Aralık 2016 Salı
Ali gibi Şah-ı Merdanımız var
Halimiz ayan Şah-ı Levlake
Muhammed Ali'ye ikrarımız var
Derdimiz sığmaz arzu ahlaka
Ali gibi Şah-ı Merdanımız var
Derdimize deva, hem gazal Şah'a
Şefaatkarımız Muhammed Mustafa
Sakiyi Kevser'dir Aliyyül Mürteza
İçtik dolusundan seyranımız var
"Lânet olsun sana Ey Yezit Pelid
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım
Biz ol aşıklarız ezel gününden
Rafızî mi dersin söyle bakalım.
Ey Yezit, geçersen Şahın eline
Zülfükarın çalar senin beline
Edeple girdik biz kırklar yoluna
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım. "
Ta ezelden bize dersiniz Kızılbaş
Biz ona razıyız etmeyin telaş
Hasan ile nuş ettik zehirli elmas
Dönmeyiz bu yoldan peymanımız var
Ne haber zımni etseniz bizde yeri var
Her cevr-ü cefaye olduk giriftar
Belayı mihnetle yüklenmiş katar
Hüseyn'e ulaşır kervanımız var
Sizin zulmünüzle eyvah viranız
Ayrılık yüzünden ciğer büryanız
Mehdi sahralarda zar-ı güryanız
Zeynel'le soyunduk üryanımız var
Size bab idi kahır sanmayın devran
İnkar Ehl-i Beyt'i ey gamı mervan
Sizi kahredecek Hazret-i Yezdan
Bakır gibi deryayı ummanımız var
Bize rafızi dersiniz görmeyiz kusur
Biz ona razıyız ederiz şükür
Yüz bin yara vursan etmeyiz fütur
Cafer gibi derde dermanımız var
Musayı Kazım'la tutmuşuz hep erk
Rıza kapısından dileriz dilek
Taki Naki asla zayetmez evlek
Hasanül Asker'den fermanımız var
Sizin inkarlarınız fakihin suçu
Evladı zemmetmek işiniz gücü
Boynunuza iner kudret kılıcı
Mehdi Sahibi'nden devranımız var
Cafer'in secdesi bunlara nadan
Sizinki duvardır ey evran
Muaviye bendesi helükü pişan
Size lanet okur lisanımız var
Muhammed Ali'ye ikrarımız var
Derdimiz sığmaz arzu ahlaka
Ali gibi Şah-ı Merdanımız var
Derdimize deva, hem gazal Şah'a
Şefaatkarımız Muhammed Mustafa
Sakiyi Kevser'dir Aliyyül Mürteza
İçtik dolusundan seyranımız var
"Lânet olsun sana Ey Yezit Pelid
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım
Biz ol aşıklarız ezel gününden
Rafızî mi dersin söyle bakalım.
Ey Yezit, geçersen Şahın eline
Zülfükarın çalar senin beline
Edeple girdik biz kırklar yoluna
Kızılbaş mi dersin söyle bakalım. "
Ta ezelden bize dersiniz Kızılbaş
Biz ona razıyız etmeyin telaş
Hasan ile nuş ettik zehirli elmas
Dönmeyiz bu yoldan peymanımız var
Ne haber zımni etseniz bizde yeri var
Her cevr-ü cefaye olduk giriftar
Belayı mihnetle yüklenmiş katar
Hüseyn'e ulaşır kervanımız var
Sizin zulmünüzle eyvah viranız
Ayrılık yüzünden ciğer büryanız
Mehdi sahralarda zar-ı güryanız
Zeynel'le soyunduk üryanımız var
Size bab idi kahır sanmayın devran
İnkar Ehl-i Beyt'i ey gamı mervan
Sizi kahredecek Hazret-i Yezdan
Bakır gibi deryayı ummanımız var
Bize rafızi dersiniz görmeyiz kusur
Biz ona razıyız ederiz şükür
Yüz bin yara vursan etmeyiz fütur
Cafer gibi derde dermanımız var
Musayı Kazım'la tutmuşuz hep erk
Rıza kapısından dileriz dilek
Taki Naki asla zayetmez evlek
Hasanül Asker'den fermanımız var
Sizin inkarlarınız fakihin suçu
Evladı zemmetmek işiniz gücü
Boynunuza iner kudret kılıcı
Mehdi Sahibi'nden devranımız var
Cafer'in secdesi bunlara nadan
Sizinki duvardır ey evran
Muaviye bendesi helükü pişan
Size lanet okur lisanımız var
Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel, kendi güzel Muhammed - Teslim Abdal
Canım kurban olsun senin yoluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Söylenirsin cümle âlem dilinde
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Terâzinin bir ucunda Haydar oturur
Yanı sıra cümle ümmet yetirir
Elinde de yeşil sancak getirir
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mu’min olanların çoktur cefâsı
Âhirette olur zevki sefâsı
On sekizbin âlemin mustafâsı
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Sen bir peygambersin şeksiz, gümansız
Sana inanmayan dinsiz, îmansız
Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Söylenirsin cümle âlem dilinde
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Terâzinin bir ucunda Haydar oturur
Yanı sıra cümle ümmet yetirir
Elinde de yeşil sancak getirir
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mu’min olanların çoktur cefâsı
Âhirette olur zevki sefâsı
On sekizbin âlemin mustafâsı
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Sen bir peygambersin şeksiz, gümansız
Sana inanmayan dinsiz, îmansız
Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
5 Aralık 2016 Pazartesi
Kalmışsın bir kış içinde - Pir Mehmed
Kalmışsın bir kış içinde
Gam gönlünü yaz edersin
Elin yoktur iş içinde
Karanlıkta göz edersin
Kış kaydını görmemişsin
Gonca gülü dermemişsin
Dört kapıya ermemişsin
Gelmiş burda söz edersin
Ne var bilin mi belinde
Çok çeneler var dilinde
Sim ü zer* yoktur elinde
Dükkan önün toz edersin
Bağlandığın yeri bilmen
Cambazsın dükkana gelmen
Alırsın kıymetin bilmen
Kumaşımı bez edersin
Ağzın dolu hep kıyl ü kaal
Kalbinde yoktur hiç bir hâl
Soran bize bin yıllık yol
Bel ardından naz edersin
Mağripten atanı bilmen
Meşrikten tutanı bilmen
Cana can katanı bilmen
Beri gelir iz edersin
Pîr Mehmed'im der buyursam
Karşında iplik eğirsem
Gizli sırları duyursam
Değildir der göz edersin
Gam gönlünü yaz edersin
Elin yoktur iş içinde
Karanlıkta göz edersin
Kış kaydını görmemişsin
Gonca gülü dermemişsin
Dört kapıya ermemişsin
Gelmiş burda söz edersin
Ne var bilin mi belinde
Çok çeneler var dilinde
Sim ü zer* yoktur elinde
Dükkan önün toz edersin
Bağlandığın yeri bilmen
Cambazsın dükkana gelmen
Alırsın kıymetin bilmen
Kumaşımı bez edersin
Ağzın dolu hep kıyl ü kaal
Kalbinde yoktur hiç bir hâl
Soran bize bin yıllık yol
Bel ardından naz edersin
Mağripten atanı bilmen
Meşrikten tutanı bilmen
Cana can katanı bilmen
Beri gelir iz edersin
Pîr Mehmed'im der buyursam
Karşında iplik eğirsem
Gizli sırları duyursam
Değildir der göz edersin
23 Kasım 2016 Çarşamba
Çeke Çeke Ben Bu Dertten Ölürüm, Seversen Ali’yi Değme Yarama - Pir Sultan Abdal
Çeke Çeke Ben Bu Dertten Ölürüm
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Ali’nin Yoluna Serim Veririm
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Bu Yurt Senin Değil Konar Göçersin
Körpe Kuzulardan Nasıl Geçersin
Ali’nin Dolusun Bir Gün İçersin
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Ilgıt Ilgıt Oldu Akıyor Kanım
Pir Yoluna Kurban Verilir Serim
Benim Derdim Bana Yeter Efendim
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Abdal Pir Sultanım Deftere Yazar
Hilebaz Yar ile Olur Mu Pazar
Pir Melhem Çalmazsa Yaralar Azar
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Ali’nin Yoluna Serim Veririm
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Bu Yurt Senin Değil Konar Göçersin
Körpe Kuzulardan Nasıl Geçersin
Ali’nin Dolusun Bir Gün İçersin
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Ilgıt Ilgıt Oldu Akıyor Kanım
Pir Yoluna Kurban Verilir Serim
Benim Derdim Bana Yeter Efendim
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Abdal Pir Sultanım Deftere Yazar
Hilebaz Yar ile Olur Mu Pazar
Pir Melhem Çalmazsa Yaralar Azar
Seversen Ali’yi Değme Yarama
21 Kasım 2016 Pazartesi
Ben bu yolu bilmez idim, aşk gönlüme düştü gider - Yunus Emre
Ben bu yolu bilmez idim,
Aşk gönlüme düştü gider.
Aşk elinden dertli yürek,
Kaynayarak taştı gider.
Hani bizden öğüt alan,
Kalmadı dünyaya gelen.
Gece gündüz tâat kılan,
O Sırat’ı geçti gider.
Hep onlar Sırat’ı geçti,
Varıp dost iline düştü.
Gönül maksûda erişti,
Hazrete ulaştı gider.
Nefsi doyunca yiyenler,
Kana kana uyuyanlar.
Dili gıybet söyleyenler,
Cehenneme düştü gider.
Cehenneme düşen kişi,
Zârılıktır onın işi.
Onulmaz bağrının başı,
Büryân olup pişti gider.
Aşk oduna yanmayanlar,
Öleceğin sanmayanlar,
Göz açıp uyanmayanlar,
Şöyle gaflet bastı gider.
Bu aşk bana bir düş idi,
Hak müesser kılmış idi.
Derviş Yunus bir kuş idi,
Halk içinden uçtu gider.
Aşk gönlüme düştü gider.
Aşk elinden dertli yürek,
Kaynayarak taştı gider.
Hani bizden öğüt alan,
Kalmadı dünyaya gelen.
Gece gündüz tâat kılan,
O Sırat’ı geçti gider.
Hep onlar Sırat’ı geçti,
Varıp dost iline düştü.
Gönül maksûda erişti,
Hazrete ulaştı gider.
Nefsi doyunca yiyenler,
Kana kana uyuyanlar.
Dili gıybet söyleyenler,
Cehenneme düştü gider.
Cehenneme düşen kişi,
Zârılıktır onın işi.
Onulmaz bağrının başı,
Büryân olup pişti gider.
Aşk oduna yanmayanlar,
Öleceğin sanmayanlar,
Göz açıp uyanmayanlar,
Şöyle gaflet bastı gider.
Bu aşk bana bir düş idi,
Hak müesser kılmış idi.
Derviş Yunus bir kuş idi,
Halk içinden uçtu gider.
Ağla gözüm ağla, gülmezem gayrı - Yunus Emre
Ağla gözüm ağla, gülmezem gayrı,
Gönül dosta gider, gelmezem gayrı.
Ne gam bunda bana bin kez ölürsem,
Orda ölüm olmaz, ölmezem gayrı.
Yansın canım, yansın aşkın oduna,
Aksın kanlı yaşım, silmezem gayrı.
Göyündüm aşk ile ta kül olunca,
Boyandım rengine, solmazam gayrı.
Beni irşad eden mürşidi kâmil,
Yeter, bir el daha almazam gayrı.
Varlığım yokluğa değişmişim ben,
Bugün cana başa kalmazam gayrı.
Fenadan bâkîye göç eder olduk,
Yöneldim şol yola, dönmezem gayrı.
Muhabbet bahrının gavvası oldum,
Gerekmez, Ceyhun'a dalmazam gayrı.
Dilerim fazlından ayırmayasın,
Tanrım, senden özge sevmezem gayrı.
Söyler aşık dilinden bunu Yunus,
Eğer aşık isem, ölmezem gayrı.
Gönül dosta gider, gelmezem gayrı.
Ne gam bunda bana bin kez ölürsem,
Orda ölüm olmaz, ölmezem gayrı.
Yansın canım, yansın aşkın oduna,
Aksın kanlı yaşım, silmezem gayrı.
Göyündüm aşk ile ta kül olunca,
Boyandım rengine, solmazam gayrı.
Beni irşad eden mürşidi kâmil,
Yeter, bir el daha almazam gayrı.
Varlığım yokluğa değişmişim ben,
Bugün cana başa kalmazam gayrı.
Fenadan bâkîye göç eder olduk,
Yöneldim şol yola, dönmezem gayrı.
Muhabbet bahrının gavvası oldum,
Gerekmez, Ceyhun'a dalmazam gayrı.
Dilerim fazlından ayırmayasın,
Tanrım, senden özge sevmezem gayrı.
Söyler aşık dilinden bunu Yunus,
Eğer aşık isem, ölmezem gayrı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)